TeknikBilgin
Üye olun Sitemizden Tam Faydalanın!!!
TeknikBilgin
Üye olun Sitemizden Tam Faydalanın!!!
TeknikBilgin
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TeknikBilgin

TeknikBilgin Haber| Musıc |Google| Firefox | Games
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Klavyenin Ortaya Çıkışı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
GRaFiT
Administrator
Administrator
GRaFiT


Mesaj Sayısı : 425
Kayıt tarihi : 05/01/09
Yaş : 33
Nerden : İstanbul

Klavyenin Ortaya Çıkışı Empty
MesajKonu: Klavyenin Ortaya Çıkışı   Klavyenin Ortaya Çıkışı Icon_minitimePtsi Mart 30, 2009 4:10 pm

Sanırım
1995 yılıydı, küçük bir bilgisayar firmasının teknik servisinde
çalışmaktaydım. Akşam saatlerinde işten çıkmak üzereyken kapıdan bir
babayla 10 yaşlarındaki oğlu girdi ve bilgisayar almak istediklerini
söylediler. Ortalıkta ben ve sekreterden başka kimse olmadığından
ilgilenmek bana düştü. Ne amaçla bir bilgisayar istedikleri, fiyatlar
ve parçalar üzerine konuşurken baba, teknik servis dağınıklığı içinde
parlayan beyaz temiz bir klavyeyi yerinden alıp inceledi ve “İşte tam
alınacak bilgisayar, bunu televizyona bağlayabilir miyiz?” diye sordu.
Ben ne cevap vereceğimi düşünürken çocuk hemen zavallı klavyeye bakıp
“Ama bu Q değil ki baba! Eski bu, ben bununla yazamam.” dedi.



Hikâye nasıl devam etti hatırlamıyorum ama o günden sonra Q klavye
standardının modern, F standardının da köhnemiş olduğuna dair
önyargılar hep gözüme b

atar oldu. Eğer siz de böyle düşünüyorsanız okumaya devam edin, çok şaşıracaksınız.



Q Klavyenin Ortaya Çıkışı



Q Klavye pek çok kimsenin sandığı gibi ne modern bir standart ne de
İngilizce için oluşturulmuş bir harf dizilimidir. Hikâyesi şöyle;



İlk yazı makinesi Christopher Latham SHOLES tarafından 1867’de
yapılmıştı. Sholes’un makinesi bugünkü daktiloların atasıdır ve hemen
hemen aynı prensiple çalışır. 10 Parmak daktilo kullananların iyi
bildiği gibi daktiloda aynı anda iki karaktere bastığınızda kağıda
doğru hareket eden kollar birbirinin üzerine gelerek sıkışmaya neden
olabilir ve ne kadar hızlı yazarsanız bu sıkışma ihtimali o kadar
yüksektir. Sholes teknik olarak aşamadığı bu sorunu en aza indirmek
için operatörlerin hızlı yazmasını engellemenin yollarını aramıştır,
bunun için de harflerin yerlerini alabildiğine karıştırarak
İngilizce’de en çok kullanılan harfleri parmakların en zor
ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q klavye adını
verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar.



Bu konuda başka bir söylenti de vardır, buna göre Sholes’un
makinesinin adı “Sholes & Glidden Type Writer” olarak geçer.
Buradaki “Type Writer” kelimelerini oluşturan harflerin tamamı Q
klavyenin en üst sırasında yer almaktadır. Böylece satıcılar, bir
kağıda kolayca “Type Writer” yazarak ürünlerinin yeteneğini
karşılarındakine gösterme şansı bulmaktadırlar.



Sebebi her ne olursa olsun Q standardı modern bir mühendislik ürünü
olmaktan çok uzaktır. Bu durum uzun yıllar eleştiri konusu olmuştur
ancak İngilizce’ye uygun bir dizilimi olsa da hiç kullanıcısı olmayan
yeni yazı makinelerini satmak neredeyse imkânsız olduğundan köklü bir
değişiklik yapılamaz. Aslında Washington State Üniversitesi’nden Prof.
Dr. August DVORAK, 1932 yılında İngilizce’de çok kullanılan harflerin,
klavyenin en kolay ulaşılabilir yeri olan orta sırasına toplandığı bir
klavye dizilimi önermiştir. Dvorak klavyesi olarak adlandırılan bu
dizilim aynı nedenden ötürü yaygınlık kazanamamış, çağdışı ve bilimsel
temeli olmayan Q standardı günümüze kadar hâkimiyetini sürdürmeyi
başarmıştır.





F Klavyenin Ortaya Çıkışı



F Standardı ise sanıldığının aksine en modern klavye
standartlarından birisidir. F klavyeyi İhsan Sıtkı YENER’e borçluyuz.
Yener, 1950’li yıllarda Amerika’da Ölçme-Değerlendirme yüksek lisansı
ve Eğitim Metotları doktorası yapan değerli bir bilim insanımızdır.
1946 yılından itibaren de Türkçe’ye uygun bir klavye standardı için
resmi makamlar nezdinde girişimler yapmaya başlamıştır.



Bu girişimler sonucunda, Yener ve yabancı uzmanların da içinde
bulunduğu bir komisyon kurularak çalışmalar başlamış. Komisyon TDK
kılavuzundaki 30 bine yakın kelimeyi inceleyerek en çok kullanılan
harfleri tespit etmiş. Sonra parmakların fiziksel güçleri ve hareket
özellikleri incelenerek harfler klavyede en uygun yerlere
yerleştirilmiş. O gün yapılan çalışmalara göre Türkçe’de en çok
kullanılan beş harfin sırasıyla, a, e, k, i ve m olduğu ortaya çıkmış.
İş yükünü her iki ele eşit paylaştırmak için de sol el yaklaşık yüzde
49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler
yerleştirilmiş. Böylece bugün kullandığımız F standardı ortaya
çıkarılmış.



Aslında benzer bir çalışmayı İngilizce için Dvorak’ın yaptığını
yazmıştım. Asıl sorun F standardının akıbetinin Dvorak standardına
benzememesini sağlamaktı. Çünkü o günlerde Türkiye’de 40 bine yakın
yazı makinesi mevcuttu ve bu makinelerin F standardına dönüştürülmesi
ve yeni ithal edilecek ve üretilecek makinelerin de buna göre
düzenlenmesi gerekiyordu. Bu iş yeni bir standart geliştirmekten çok
daha zordu.



İşte İhsan YENER’in ne büyük bir iş yaptığını buradan
anlayabiliriz. Çünkü F dizilimi 20 Ekim 1955’te standart Türkçe klavye
olarak kabul edilip gümrük kanunlarına “bundan sonraki ithalat standart
Türk klavyesine uygun olacak” diye bir madde eklendikten sonra büyük
bir eğitim seferberliği başlatılmıştır. Yener, bu eğitim
seferberliğinde Ticaret Meslek Liseleri’nin müfredat programının
hazırlanmasında görev almış ve çeşitli okullarda bizzat eğitici olarak
çalışmıştır. Ancak büyük maliyeti ve zorluğundan dolayı mevcut yazı
makinelerinin olduğu gibi bırakılmasına karar verilmiştir. Sonuçta bu
eğitim çalışmaları çok başarılı olmuş ve 1974 yılında Türk Standartları
Enstitüsü tarafından F klavye zorunlu standart olarak kabul edilmiştir.



Bu değişim Cumhuriyet tarihindeki büyük başarılardan birisidir.
Uluslararası daktilografi ve steno yarışmalarına F klavye ile katılan
yarışmacılarımız bu şampiyonalarda 28 defa dünya birincisi olarak bu
başarıyı kanıtlamışlardır. Bu birinciliklerin 14’ünde dünya rekoru
kırılmış olması da önemlidir.



Bir başka ilginç durum ise F klavyenin İngilizce için de çok uygun
olduğu gerçeğidir. Yapılan bir deneyde F klavyeyi 10 parmak yazan bir
denek ile Q klavyeyi 10 parmak yazan deneklere aynı İngilizce metin
verilmiş. Q Klavye kullananlar dakikada ortalama 32–35 kelime yazarken
F klavye kullanan 72 kelime yazmış.



Peki, Sonra Ne Oldu?



Uzun yıllar tüm bilgisayar ve yazı makineleri F klavye olarak ithal
edilmeye devam edildi. Ancak özellikle üretim bandındaki dizüstü
bilgisayarların klavyelerini F standardına dönüştürme maliyeti masaüstü
klavyelerinden fazla olduğu için 1990’lı yıllarda yaygınlaşan dizüstü
bilgisayarlardaki fiyat farkı kullanıcıları caydıracak düzeye gelmeye
başlamıştı. Sonuçta raflar Q klavyeler ile dolmaya başladı. O
günlerdeki manzaraya göre yeni teknoloji olarak görülen dizüstü
sistemlerde ve yeni bilgisayarlarda şık Q klavyeler rafları süslerken
karşısında F klavyeli eski bilgisayarlar ve köhne daktilolar duruyordu.
Bu manzarayı gören eğitimsiz yeni nesil ise haklı olarak yazımın
başında belirttiğim sonuca ulaştı.



O yıllarda çok ilginç ve ironik bir gelişme de yaşandı. Bildiğiniz
gibi klavyeler için çeşitli çıkartmalar (sticker) bulunuyor, bunları
yapıştırarak bilgisayar klavyenizi istediğiniz standartta
kullanabiliyorsunuz. Yani aslında Q klavyeye bir F çıkartma
yapıştırılması kadar basit bir çözümü olan bu sorunun Q-Türkçe gibi
ucube bir çözüm ile halledilmiş olması en az Sholes’un Q standardını
icadı kadar saçma görülebilir.



Şimdi Ne Yapacağız?



Merak etmeyin, Q standardını tercih edenleri aşağılayan
fanatiklerden değilim, ancak bu konunun açıldığı her forumda
hakaretlere varan çok ateşli tartışmalar çıktığına bizzat şahit olmuş
birisi olarak "başımıza ne geldiyse cahillikten geldi" diyerek bu
yazıyı yazdım.



Sonuçta 10 parmak yazmıyorsanız bu sizi çok ilgilendiren bir konu
olmayabilir. Eğer 10 parmak yazıyorsanız da zaten neyin ne olduğunu
biliyorsunuzdur. Bence bu büyük oranda verimlilik ile ilgili bir konu
ancak HP Türkiye Genel Müdürü Şahin TULGA’nın başka bir fikri var:
Tulga, SAP Teknoloji Günleri 2003’te Amerika’da aldığı eğitim
sürecinden bahsederken; düşünme eyleminin daima ana dilde yapıldığını,
bunun yaratıcılık ve özgüveni tetikleyeceğini, Türkçe için özel olarak
geliştirilmiş F klavyenin de bu nedenle özellikle kullanılması
gerektiğini savunmuştur.



Benim tahminime göre şu anda ülkemizde Q klavye ezici bir üstünlük
ile kullanılıyor. F klavye ise çoğunlukla resmi kurumlarda ve bir
miktar da benim gibi geçmişinde 10 parmak tecrübesi olanların elinin
altında bulunuyor artık. Q standardının dünya genelindeki yaygınlığına
bakılırsa belki de bu doğal bir sonuç; nihayetinde müzik dinlemek,
gazete okumak, oyun oynamak isteyen bir kullanıcı için klavye
standardının hiçbir önemi yok, önüne ne konulursa kullanır. Yeter ki bu
konuda bir önyargısı olmasın ve bir gün hızlı yazmaya karar verdiğinde
F klavyeyi tercih edecek ve gerektiğinde savunacak bilince sahip olsun.



Ayrıca klavyenin artık tedavülden kalkacağını düşünenlere de
klavyelerin öyle hemen ortadan kalkmayacağını öne sürüyorum. Belki
dinozor olarak tabir edilen 1,44 MB disket sürücüler gibi uzun yıllar
masaüstümüzde yerini koruyacak. Ama bu yeni teknolojilerin önünde bir
engel değil ve F klavyenin durumundan ders alarak yeni teknolojiler
için yatırım yapmak gerekiyor. Ses tanıma gibi teknolojiler henüz
yaygın kullanıma sahip olmasa da teknoloji şirketlerinin uzun zamandır
en çok AR-GE yatırımı yaptıkları konular olduğu biliniyor. Önümüzdeki 5
yıl içerisinde bilgisayarlarımızı sesli komutlarla idare edebileceğiz
ve belki de e-postalarımızı konuşarak ya da dijital kağıtlara el yazısı
ile yazmaya başlayacağız. Dahası teknoloji geliştikçe, çok çeşitli
amaçlarla farklı biçim ve özellikte cihazlar kullanıyor olacağız. Eğer
bu cihazlar ve teknolojilerde Türkçe desteği bulunmazsa ülkemizde çok
ciddi kültür erozyonu ortaya çıkacaktır.



Bir 10 yıl sonra evimize aldığımız cihazlarla iletişim kurmak için
İngilizce kullanmaya mecbur kalmak istemiyorsak, çocuklarımızın
Türkçe’nin yok sayıldığı bir teknoloji ile yetişmesine göz yummamak
için, yakın gelecekte tanışacağımız yeni teknolojilerde ve
kullandığımız tüm programlarda sürekli olarak Türkçe desteği konusunda
ısrarlı ve yön verici tavır takınmalıyız ve TÜBİTAK, TDK gibi kurumlar
ile özel firmaları da yönlendirmeliyiz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://teknokoliker.tr.gg
 
Klavyenin Ortaya Çıkışı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TeknikBilgin :: COMPUTER(Bilgisayar) :: Bilgisayar Eğitim&Yardım-
Buraya geçin: